By-Pass Ameliyatı!
Yeterli beslenemeyen kalp adalesine köprü damarlar ile sağlam damarlardan kan akıtma usulüdür. Kolestrol ve yağlardan, lipoprotein bakımından zengin gıdalarla beslenmek ve çok yemek; hareketsizlik, tembel hayat, stres, yüksek tansiyon, sigara içmek ve şeker hastalığı sebebiyle kalp atardamarlarının daralması veya tıkanması sonucu o damarın beslendiği kalp adalesine yeterli kan akımı sağlanmaz. Bu da koroner yetmezliğine; eğer adale hiç beslenmezse enfarktüse yol açar. Yani kalp adalesi o yörede yeterli beslenemez veya ölür. Kalp adalesini korumak için by-pass yapılır.
By-pass, tıkalı bir damarın uç kısmına şu veya bu damarı kullanarak yeni kan akımını sağlamaktır. Bu yeni kan akımı, hastaların fazla çalıştığı zaman artan kan akımı ihtiyaçlarını bile karşılayabileceği için, ameliyattan sonra hastalar ağrı olmadan günlük hayatlarını geçirir, hatta ekzersiz yapabilirler. Ancak by-pass, ölü kalp adalesini besleyemez, onun çevresinde hala canlı ama beslenmesi sınırlı olan bölgeleri besler.
By-pass yapılınca kalp yenilenmiş olmaz. Çünkü hasta bölge, yani enfarktüslü bölge yerinde durmaktadır. O bölgede kalp kasılması ya azalmıştır ya durmuştur veya ters çalışma göstermektedir. By-pass bu bozukluğu tamamen düzeltemez. Bazı hastalarda kısmen faydalı olabilir. Aynı zamanda damar sertliği, ilerleyici bir hastalıktır. By-pass bu hastalığın ilerlemesini önleyemez. Damar sertliğinin ilerleyici karakterini de değiştirmek ancak risk faktörlerini azaltmakla mümkün olur.
By-pass2ın hastalara sağladığı en önemli şey, kaliteli ve ağrısız hayattır. By-pass yapılmadan önce koroner anjiografi denilen, kalp damarlarının filminin çekilmesi ve tıkanan damarın ortaya koyulması ayrıca sol karıncığın yeterlik durumunun tetkik edilmesi gerekir.