Ağız Kokusu
Ağızda oluşan, genellikle hoş olmayan kokulara ağız kokusu denir. Ağız kokusu gelişmiş toplumlarda olmak üzere her toplumun yaşadığı, dünya genelinde sıkça rastlanan bir sağlık sorunudur. Ağız kokusunun en önemli etkisi bireyin sosyal hayatına verdiği zarardır. Birey ağız kokusu nedeni ile sosyal hayatında sıkıntı çekebilir. Biyolojik bakımdan ise ağız kokusu ciddi hastalıkların habercisi olabilmektedir.
Ağız kokusu tıp dilinde Patalojik ve Fizyolojik olmak üzere ikiye ayrılır;
Fizyolojik Ağız Kokusu
Açlık haline ve tüketilen gıdalara bağlı olan, genellikle yemekten sonra rastlanan ağız kokusudur. Fizyolojik ağız kokusuna yüksek protein içeren gıdalar (yumurta, süt ve süt ürünleri, kırmızı et, sakatat, fındık, tahıl ürünleri), sülfür içeren gıdalar (turp, soğan, sarımsak, havuç, kereviz, lahana) neden olmaktadır. Ayrıca alkol, sigara, kahve gibi tüketimi fizyolojik ağız kokusuna neden olmaktadır. Fizyolojik ağız kokusu, özenle yapılan ağız temizliği sayesinde ortadan kalkmaktadır.
Patalojik Ağız Kokusu
Patalojik ağız kokusu olanlar genellikle ağızlarının koktuğunun farkında değillerdir veya ağızlarının koktuğunu kabullenmek istememektedirler. Buna bağlı olarak da diş hekimine müracaat etmezler. Patalojik ağız kokusu tüketilen maddelerle ilgili değildir, ağzın hijyeni, diş ve diş eti sağlığı ile alakalıdır. Fizyolojik ağız kokusu gibi tedavi edilemez, diş hekimi tarafından kokunun kaynağının bulunup müdahale edilmesi ile tedavi edilir.
Ağız kokusunun genel nedenleri aşağıdaki gibidir;
- Tüketilen maddeler
- Açlık, diyet
- Şeker hastalığı(diyabet)
- Böbrek ve karaciğer yetmezliği
- Alkol ve sigara
- Protein ve sülfür içeren besin maddeleri
- Sağlık sorunları (diş ve diş eti hastalıkları)