Menopozdan Önceki Dönemde Şişman Kadınlar
Şişmanlık, kalp-damar hastalıklarına yönelik riski artırması nedeniyle önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Şişmanlığın kan yağlarında bozukluk, yüksek tansiyon, glukoz toleranssızlığı ve insülin direnci gibi damar sertliğine (ateroskleroz) yol açan hastalıklar açısından önemli bir risk faktörü olduğu iyi bilinmektedir.
Karın bölgesinde yağ birikiminin olduğu (abdominal) şişmanlık hem erkeklerde hem de kadınlarda kalp-damar hastalıkları açısından bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
Toplam vücut yağını ve vücuttaki yağ dağılımını görüntülemek için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Kg cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle elde edilen beden kütle indeksi (BKİ) çoğunlukla genel şişmanlığı ortaya koymak amacıyla kullanılırken, bel-kalça oranı (BKO) merkezi (karın bölgesinde) yağ birikimini değerlendirmek için kullanılmaktadır. BKİ’deki artış genellikle BKO’daki artışla birliktedir.
Vücut Yağ Dağılımı Kalp-Damar Hastalıkları Riski
Vücuttaki yağ dağılımının değerlendirilmesi klinik açıdan önemli görünmektedir. Karın içi alanlarda yağ birikiminin kalp-damar hastalıkları riskini genel şişmanlıktan daha fazla artırabileceğini düşündüren çalışmalar bulunmakla birlikte, genel olarak hem genel hem de merkezi şişmanlığın önemli risk faktörleri olduğu görüşü halen ön plandadır.
Türkiye’de menopoza girmemiş 25-50 yaşları arasındaki şişman kadınlarda şişmanlık ve vücut yağ dağılımı ile kan yağları bozukluğu ve yüksek tansiyon arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla bir çalışma yapılmıştır. Toplam vücut yağı; beden kütle indeksi ve beden yağ kütlesi yüzdesi (BYK) kullanılarak, beden yağ dağılımı ise bel-kalça
oranı (BKO) ve visseral (karın boşluğundaki) yağ dokusu kalınlığı (VYD) ile değerlendirilmiştir.
Çalışma sonuçlarına göre, BKİ’si 30’un üzerinde olan kadınlarda toplam kolesterol ve trigliserid düzeyleri daha yüksek, HDL (iyi) kolesterol düzeyleri ise daha düşüktür. Ayrıca bu gruptaki kadınlarda hem sistolik (büyük) ve hem de diastolik (küçük) tansiyon şişman olmayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. BKİ ile VYD arasında bağlantı olduğu da gösterilmiştir.
Beil-kalça oranı yüksek kadınlarda tansiyon ve trigliserid düzeylerinin yüksek ve HDL kolesterolün düşük olduğu görülmüştür. Karın içi yağ birikimi de olumsuz bir kan yağı profiliyle ilişki göstermiştir.
Ayrıca, yapılan birçok başka çalışmada, karın içi yağ birikiminin kalp-damar hastalıklarıyla ilişkili çeşitli risk faktörleriyle (yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, insülin direnci vb) bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Sonuç olarak karın içi yağ birikimi, şişmanlıktan bağımsız olarak, potansiyel bir koroner hastalık risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle şişman bireylerde koroner kalp hastalığı gelişme riskinin önceden belirlenmesinde karın içi yağ dokusu kalınlığı düşünülmesi gereken ölçümlerden birisidir.