Tüm vücutta hücreler kendi kendilerini belli bir çerçevede yenilemektedirler. Eğer bir doku zarar görmüşse, yıpranmışsa, dokunun en küçük birimi olan hücreler zarar gören kısmı tazelerler. Fakat kontrol dışında gelişen hücreler de vardır ve bu hücreler tümörleri meydana getirirler. Tümörler iki çeşitte incelenir. Benign ve malign. Bunların halk arasında söylenimleri sırasıyla iyi huylu ve kötü huylu olarak bilinir. İyi huylu tümör kendi geliştiği organda kalır ve diğer organlara yayılmaz, sıçramaz. Ama kötü huylu yani malign türü tümör de bu olay tam zıttı şeklinde gelişir. Tümör sadece bulunduğu organda değildir, diğerlerine de yayılmış ya da yayılma tehlikesi altındadır. Peki, prostat kanseri neden olur? Aslında bunun nedeni tam olarak bilinememekle birlikte bazı bilim adamları prostat kanserinin oluşum nedenlerinin kalıtsal, çok yağlı yemek-içmek, çevresel etmenler ve stres olduğunu savunmaktalar. Bunların doğruluğu ya da yanlışlığı tartışmaya açıktır.
Ama unutulmaması gereken konu prostat kanserinin yaş ilerledikçe ilerleyebilir. Ya da oluşum ihtimali daha da artmaktadır. Prostat kanserinin %85′i 65 yaşın üzerindeki erkeklerde görülmektedir. Prostat kanserinin bir diğer özelliği de yavaş yavaş ilerlemesidir. Çoğu erkek prostat kanseri olduğunu bilmeden başka şikâyetlerle doktora gider ve prostat kanseri olduğunu da tesadüf öğrenir. Eğer erken fark edilir ve tedaviye erken başlanabilirse sorunlu kısım kesilerek çıkarılabilir. Ama geç fark edilmişse tedavi yöntemi de tümörle doğru orantılı olarak uzamaktadır.