Yüksek Tansiyonun Nedenleri
Genetik faktörler ve çevresel faktörler, yüksek tansiyonun iki ana nedenidir. Genetik hastalıklarda belirli kromozomların bozukluğu yüksek tansiyonu da beraberinde getirebilir. Bu duruma poligenik denmektedir. Henüz konu hakkında bilimsel ispat olmasa da, birçok genin hipertansiyona neden olabileceği bilinmektedir. Şayet birinci derece akrabalarınızda (anne, baba, amca, dayı vb) hipertansiyon hastalığı varsa, sizde de olması muhtemeldir. Çevresel faktörler ise çok stresli hayat, yanlış beslenme alışkanlıkları, kilo problemleridir. Yaşam tarzımıza bağlı olarak hipertansiyon baş gösterebilir.
Hipertansiyonun görülmesinde başka hastalıkların etkisi sadece %5-10 aralığındadır. Bu aralığın dışında kalan %90-95 ise birincin hipertansiyon olarak adlandırılır. En sık rastlanan ikincil hipertansiyonun nedenleri ise şöyle sıralanabilir.
- Tuza hassas olan bireylerde çok tuzlu gıdaların tüketilmesi,
- Aortun kalpten çıktığı noktadaki darlık,
- Kafatası içerisindeki basıncın yüksek olması,
- Kortizon veya aldesteron hormonlarının aşırı salgılanması. Bu bölgede böbreküstü bezlerin üstü kabuk şeklindedir.
- Böbreküstü bezlerinin iç bölgesinde görülen tümör,
- Genetik olarak büyük atardamarın bir kısmının dar olması (aort koarktasyonu),
- Akut ve kronik hastalıkları, polikistik böbrek, troid bezi hastalıkları, böbreküstü dokularına yerleşen hastalıklar.
Saydığımız nedenlerin büyük bir çoğunluğu doğru tedavi ve girişimsel yöntemlerle çözümlenebilir. Örnek verecek olursak, böbrek damalarına giden atar damarda görülen darlık, balon yöntemi ile cerrahi olarak müdahale sonucu açılabilir ve hipertansiyonun önüne geçilebilir. Hipotiroidi ve hipotiroidi gibi hastalıklar da doğru ilaç tedavisi ile önlenebilir.